Hiçlik Nedir? TDK’ye Göre Anlamı ve Psikolojik Bir Mercekten İncelenmesi İnsan Ruhunun Derinliklerine Yolculuk Bir psikolog olarak, insan davranışlarını ve zihinsel süreçleri çözümlemeye çalışırken, sıkça karşılaştığım bir kavram vardır: hiçlik. Bu terim, bazen insanın derinliklerinde kaybolmuş bir duyguyu, bazen de yaşamın anlamına dair varoluşsal bir boşluğu tanımlar. TDK’ye göre hiçlik, bir şeyin ya da bir durumun yokluğu anlamına gelir. Ancak, bu basit tanımın ötesinde, hiçlik insanın zihnindeki ve ruhundaki pek çok farklı hali yansıtabilir. Hiçlik kavramını sadece bir kelime olarak değil, psikolojik bir olgu olarak ele almak, insanın içsel dünyasında ne gibi dönüşümler yarattığını anlamamıza yardımcı olabilir. Bugün, bu kavramı…
Yorum BırakKategori: Makaleler
Hemoglobin Nedir? Tipleri ve Özellikleri Kanımızın oksijen taşıyan kahramanı olan hemoglobin, kırmızı kan hücrelerinde bulunan ve yaşam için kritik öneme sahip bir proteindir. Bu yazıda, hemoglobinin yapısı, işlevleri, farklı tipleri ve tarihsel gelişimi üzerine kapsamlı bir bakış sunacağız. Hemoglobin Nedir? Hemoglobin (Hb), dört alt birimden oluşan bir metalloproteindir. Her alt birim, bir globin zinciri ve bu zincire bağlı bir heme grubundan meydana gelir. Heme grubu, ortasında demir atomu içerir ve bu demir atomu oksijen moleküllerini bağlayarak taşıma görevini üstlenir. Bu yapı sayesinde hemoglobin, akciğerlerden aldığı oksijeni vücudun her hücresine iletebilir. [1] Hemoglobinin Temel İşlevleri Hemoglobinin başlıca işlevleri şunlardır: – Oksijen…
Yorum BırakHelyum Gazı Yakıcı mı? Sözcüklerin Yanmadığı Bir Dünya Üzerine Bir edebiyatçı için kelimeler, ateşle oynayan alevler gibidir. Her cümle, bir kıvılcım taşır; her anlatı, bir yanma sürecidir. Ancak helyum gibi bazı kelimeler vardır ki, yanmazlar — onlar hafifler, yükselir ve sessizce gökyüzüne karışır. “Helyum gazı yakıcı mı?” sorusu bu yüzden yalnızca bilimsel bir merak değil, aynı zamanda edebî bir metafordur. Çünkü bazen yanmayan şeyler, bizi en çok dönüştürenlerdir. Yanmanın Edebiyatı: Ateşin İçinden Geçen Sözcükler Edebiyat tarihi, yanmanın ve tutkunun hikâyesiyle doludur. Prometheus’un insanlığa ateşi getirmesiyle başlayan bu mitolojik miras, Faust’un bilgiyi uğruna kendini ateşe atmasıyla devam eder. Fakat helyum, bu…
Yorum BırakTasavvufta Tamah Nedir? Hırsın İnce Kıyısında Cesur Bir Eleştiri Açık konuşayım: “Biraz daha” arzusunu sadece banka hesabında değil, maneviyatta da görüyorum. İbadette seviye atlama, takipçide artış, “daha çok fayda” söylemi… Peki tasavvufta tamah tam olarak nedir ve neden bu kadar tehlikeli? Üstelik, tamahı kınarken aynı anda “manevî başarı” biriktirmeye çalışıyorsak, orada nasıl bir çelişki doğuyor? Bu yazı, konfor cümlelerinin arkasına saklanmadan, tamahın gri bölgelerini cesurca didiklemeye çağrı. Tamah: İstek Değil, İştahın Taşkınlığı Tasavvufta tamah, ihtiyaçla sınırlandırılmamış, doymak bilmeyen mülk, mevki, övgü ve hatta sevap iştahıdır. Yalnızca paraya değil; şöhrete, görünürlüğe, başkalarının onayına da uzanır. Kanaatin “yeter” dediği yerde tamah, “bir…
Yorum BırakGüveçte Hangi Baharatlar Kullanılır? Tarihin Sofrasından Günümüze Uzanan Lezzet Haritası Bir tarihçi olarak her zaman şunu düşünürüm: toplumların tarihini yalnızca savaşlar, antlaşmalar ya da yönetimler değil; sofralar da anlatır. Çünkü yemek, bir milletin hafızasıdır. Güveç ise bu hafızanın sessiz ama derin bir tanığıdır. “Güveçte hangi baharatlar kullanılır?” sorusu ilk bakışta mutfakla ilgili bir merak gibi görünse de, aslında tarih boyunca kültürlerin birbirine nasıl karıştığının, tatların nasıl bir kimlik oluşturduğunun göstergesidir. Baharatın Tarihsel Yolculuğu: Tütsüden Tencereye Baharatın tarihi, insanlığın serüveniyle iç içedir. Mezopotamya’nın tuzlu ovalarından, Hindistan’ın nemli tarlalarına kadar uzanan bu hikâyede baharat, hem zenginlik hem de medeniyetin göstergesi olmuştur. Tarih…
Yorum BırakÖğrenmenin Mutfağında: Güveç Yemeğine Salça Konur mu? Bir eğitimci olarak her yeni konuyu, tıpkı mutfakta yeni bir tarif denemek gibi görürüm. Öğrenme, sadece bilgi edinme değil; hayatın tüm tatlarını, kokularını ve renklerini fark etme sanatıdır. “Güveç yemeğine salça konur mu?” sorusu, yüzeyde basit bir mutfak tartışması gibi görünse de aslında öğrenmenin doğası üzerine derin bir pedagojik metafor taşır. Tıpkı her bireyin öğrenme biçiminin farklı olması gibi, her yemeğin de kendine has bir kimliği vardır. Şimdi bu soruyu, öğrenme teorileri ve eğitim felsefeleri üzerinden birlikte yeniden düşünelim. Güveç ve Öğrenme: Bilginin Kendi Isısında Pişmesi Bir güveç yemeği ağır ağır, sabırla pişer.…
Yorum BırakDünyaca Ünlü Güreşçimiz Kimdir? Gücün, Disiplinin ve Kültürel Mirasın İzinde Türk spor tarihinin en köklü branşlarından biri olan güreş, sadece bir spor değil; aynı zamanda bir kimlik, bir kültür ve bir direniş biçimidir. Türk milletinin savaşçı ruhunu, stratejik zekâsını ve dayanıklılığını temsil eden bu spor, yüzyıllardır hem yerel hem de uluslararası arenada varlığını sürdürmektedir. Peki, “Dünyaca ünlü güreşçimiz kimdir?” sorusunun yanıtı, sadece bir isimden ibaret olabilir mi? Yoksa bu isim, bir dönemin sembolü, bir ulusun temsilcisi ve insan iradesinin simgesi midir? Tarihin Güç Arenası: Kırkpınar’dan Olimpiyatlara Güreşin Anadolu topraklarındaki geçmişi, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Kırkpınar Yağlı Güreşleri, 14. yüzyıldan bu…
Yorum BırakKar Kardeşliği Nereden İzlenir? Birlikte Üşüyen Kalplerin Isındığı Bir Hikâye Bazen bir hikâye yalnızca bir film ya da dizi değildir. Bazen, içindeki karakterlerle birlikte biz de büyür, onların attığı her adımda kendi kalbimizin sesini duyarız. “Kar Kardeşliği” de işte tam olarak böyle bir hikâye… Soğuk kar fırtınalarının ortasında sıcacık dostluklar kuran, dayanışmanın anlamını yeniden öğreten bir yolculuk. Bu yazıda sana yalnızca “Kar Kardeşliği nereden izlenir?” sorusunun yanıtını değil, aynı zamanda bu yolculuğun kalbine doğru bir daveti sunuyorum. — Bir Hikâye Başlıyor: Karla Kaplı Dağların Sessizliği Gece karanlık, rüzgâr sertti. Dağların doruklarında küçük bir grup insan, hayatta kalmanın yollarını arıyordu. Her…
Yorum BırakÇağrışım İlkeleri Nelerdir? Siyasetin Zihinsel Haritaları Üzerine Bir siyaset bilimci için düşünce yalnızca bireysel bir süreç değildir; aynı zamanda iktidarın toplumsal bilinçte kurduğu bir düzendir. Çağrışım ilkeleri bu düzende, insan zihninin nasıl yönlendirildiğini, hangi sembollerin hangi duyguları tetiklediğini, hangi fikirlerin hangi çıkarlarla bağlandığını anlamak için güçlü bir anahtardır. Siyaset, yalnızca yasa ve kurumlarla değil; aynı zamanda çağrışımların yönetimiyle inşa edilir. Bir liderin sözü, bir bayrağın rengi, bir sloganın ritmi — hepsi birer çağrışım aracıdır. Çünkü iktidar, en çok anlamın üretildiği yerde hüküm sürer. Çağrışım ve İktidar: Zihinsel Bağların Politik Ekonomisi İktidar, düşünceleri doğrudan kontrol etmek yerine, onların çağrışım yollarını şekillendirir.…
Yorum BırakKanamayı Durdurmak İçin Ne Yapmalı? Bilimsel Merakla Başlayan Yolculuk Bilimin Işığında Gündelik Bir Sorunun Peşinde Birçoğumuz hayatımızda en az bir kez kanamayla karşılaşmışızdır. Bazen ufak bir kesik, bazen beklenmedik bir burun kanaması ya da tıbbi açıdan daha ciddi bir durum… Her ne kadar günlük hayatta sıkça karşımıza çıksa da, “Kanamayı durdurmak için ne yapmalı?” sorusunun cevabı sanıldığından daha derin bir bilimsel altyapıya sahiptir. Çünkü kanama, aslında bedenimizin hayatta kalma reflekslerinden biridir. Peki bu refleksi anlamak, onu kontrol altına almamıza nasıl yardımcı olabilir? Kanama Nedir? Bedenin Sessiz Alarmı Kanama, en basit tanımıyla kan damarlarının bütünlüğünün bozulması sonucu kanın damar dışına sızmasıdır.…
Yorum Bırak