Mecmûa ne demek?
Mecmua, “dergi” kelimesinin Osmanlıca karşılığıdır. Mecmua, 1 Mart 2011’de yayın hayatına başlayan aylık bir dergidir.
Mecnun insan nedir?
Mecnun, Arapça kökenli bir isim olup “deli” veya “çılgın” anlamına gelir. Genellikle aşırı aşk veya tutku nedeniyle aklını kaçırmış bir kişiyi ifade eder.
Mecmue ne demek?
Basitçe “dergi” anlamına gelen “dergi” terimi, şiirler, edebi eserler, önemli sözler ve makaleler içeren süreli yayınlardan biridir. Osmanlı İmparatorluğu ve Cumhuriyet’in ilk yıllarında yayınlanan bu tür süreli yayınlara dergi denirdi.
Kuranda mecnun ne demek?
*Mecnun (a.s.cinn.c:mecânin kelimesinden); mecnun, deli, çılgın, çılgınca seven, tutkulu.
Aşkı Mecmua ne demek?
Arapça kökenli olup sözlükte “şiddetli aşk” anlamına gelir; Anlamı: “Kişi sevdiği kişiye kendini tümüyle verir ve onu o kadar çok sever ki, sevdiğinden başka hiçbir şeyi güzel görmez.”
Mecmu nedir?
Kütüphane literatüründe dergi kelimesinin karşılığı “koleksiyon”dur. Çağdaş Türkçe’de “magazin” olarak çevrilen dergi, yakın zamana kadar günlük olmayan periyotlarda (haftalık, aylık, üç aylık, altı aylık, yıllık vb.) yayımlanan süreli yayınları ifade etmek için kullanılıyordu.
Mecnun kime âşık?
Leyla ve Mecnun (Dünyaya Meydan Okuyan Aşk) Leyla ve Kays (Mecnun’un gerçek adı) ilkokul yıllarında birbirlerine aşık oldular. Leyla’nın annesi kısa sürede her yere yayılan bu aşkı öğrenince onu okuldan aldı ve Kays’le görüşmesini yasakladı. Ayrılık acısıyla perişan olan Kays, halk arasında Mecnun olarak tanındı.
Neden Leyla ile Mecnun?
Konu. Necid’deki Beni Amir kabilesinin üyeleri olan Leyla ve Kays birbirlerine aşık oldular. Anneleri, kısa sürede her yere yayılan bu aşkı öğrenince Leyla’yı okuldan aldı ve Kays’ı görmesini yasakladı. Ayrılığın acısıyla perişan olan Kays’a Arapçada “deli” anlamına gelen “Mecnun” denildi.
Mecnun diye kime denir?
Arapçadan dilimize geçen Mecnun kelimesi cünun kelimesinden türemiştir. Cünun delirmek ve çılgına dönmek anlamına gelirken, Mecnun aşktan deliren kişi anlamına gelir. Fuzuli’nin bestelediği Leyla ve Mecnun Mesnevisi’nde Mecnun, ilahi aşkı ve ahiret özlemini sembolize eder.
Mecmua ne demek din?
Süreli yayınlar, genellikle bir veya daha fazla yazar veya şair tarafından yazılmış, dinî ve din dışı nesir veya şiirlerin çeşitli şekil ve ciltlerde yer aldığı derleme kitaplardır: Mecmûatü’l-ehâdîs, mecmûa-i fetâvâ, mecmûa-i ed’iye, mecmûatü’r-resâil, mecmûa-i Eş’âr, mecmûa-i tevârîh, mecmûa-i fevâid gibi.
Mecmua nedir edebiyatta?
Sözlük anlamı “toplanmış, bir araya getirilmiş, bir araya getirilmiş şey” (Devellioğlu, 2000: 596) olan mecmua, çeşitli konulardaki seçme şiir veya makaleleri özetleyen eserlerin genel adıdır.
Müneccım ne demek?
Geçmişi gizle Geçmiş ayrıntıları Geçmişi temizle Geçmiş: muneccim.
Mecnun ne demek cin?
Aynı kökten gelen “mecnun” kelimesi de delilik halinde olan kişiyi ifade etmek için kullanılırdı ve delilerin şeytan tarafından ele geçirilmiş kişiler olduğuna inanılırdı.
Cünûn ne demek?
Cünûn sözlükte “örtmek, gizlemek” anlamına gelir; “aklını kaçırmak” demektir. Bu durumdaki kişiye deli denir.
Sen Rabbinin nimetiyle mecnun değilsin ne demek?
Rabbinin nimetleriyle sen deli değilsin. Rabbinin nimetleriyle (hidayet ve lütfu sayesinde) sen bir deli (şeytani çevrelerin elinde olan ve onları kontrol eden) değilsin. Rabbinin sana bahşettiği bütün nimetlerle şımarmış ve dengesini kaybetmiş bir deli değilsin.
Mektum anlamı ne demek?
[1] gizli, gizli, gizli, gizli.
Mecmua ne demek din?
Süreli yayınlar, genellikle bir veya daha fazla yazar veya şair tarafından yazılmış, dinî ve din dışı nesir veya şiirlerin çeşitli şekil ve ciltlerde yer aldığı derleme kitaplardır: Mecmûatü’l-ehâdîs, mecmûa-i fetâvâ, mecmûa-i ed’iye, mecmûatü’r-resâil, mecmûa-i Eş’âr, mecmûa-i tevârîh, mecmûa-i fevâid gibi.
Mücema ne demek?
Mu’cemlerde tertip, nadiren hocanın vefat tarihine veya ilim ve faziletteki üstünlüğüne göre yapılabilir (Abdülhay el-Kettânî, II, 41-42). İlk dönemlerden farklı olarak bir âlimin hocalarından, arkadaşlarından veya öğrencilerinden bahseden kitaplara mu’cem adı verilir.
Müşaa ne demek?
Sözlükte “yaymak, dağıtmak” anlamındaki isâ’a mastarından türeyen ve “geniş bırakılmış, bölünmemiş” anlamına gelen muşâ kelimesi, fıkıhta, ortak malın bölünmemiş payını belirtmek için kullanılır.